Arabuluculuk

Arabuluculuk, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir arabulucunun aracılığıyla yürütülen süreçtir. Arabulucu, çatışmanın çözümüne yardımcı olmak için çeşitli iletişim teknikleri ve çözüm stratejileri kullanır. Bu süreçte, arabulucunun temel görevi, taraflar arasındaki diyaloğu yönlendirmek ve onları kendi çözümlerini bulmaları için teşvik etmektir.

Arabuluculukta, tarafların çözüme ulaşmaları esnasında arabulucu tarafından herhangi bir hukuki tavsiye verilmez ve arabulucunun önerileri zorlayıcı değildir. Yani, arabuluculuk sürecinde çözüm, tamamen tarafların iradesine bırakılmıştır.

arabuluculuk nedir

Arabuluculuk sürecinin bir diğer önemli özelliği ise gizliliktir. Türkiye’deki mevzuat, yani 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, arabuluculuk sürecinin gizliliğine büyük önem vermektedir. Kanunun 4. maddesi, tarafların aksini belirlemediği sürece, arabulucunun süreçle ilgili tüm bilgi ve belgeleri gizli tutma yükümlülüğü altında olduğunu ifade eder. Bu yükümlülük, tarafların özgürce konuşabilmelerini, çekincelerini ve endişelerini açıkça dile getirebilmelerini sağlar, böylece gerçek duygu ve ihtiyaçlar daha iyi anlaşılabilir.

Gizlilik ilkesi sadece arabulucuyu değil, tarafları ve görüşmelere katılan diğer kişileri de kapsar. Taraflar, süreç hakkında üçüncü şahıslarla bilgi paylaşmaktan kaçınmalıdır. Bu, arabuluculuk sürecinin güvenli bir alan olarak kalmasını sağlar ve tarafların samimi bir şekilde çözüm arayışında bulunmalarına olanak tanır. Gizlilik, ayrıca sürecin bütünlüğünü ve objektifliğini korumaya yardımcı olur, tarafların birbirine olan güvenini artırır ve çözüm odaklı bir yaklaşımın sürdürülmesine destek verir.

Bu gizlilik taahhüdü, arabuluculuk sürecinin sona ermesinden sonra da devam eder, yani taraflar ve arabulucu, sürecin ayrıntılarını daha sonraki bir zamanda da ifşa etmemeyi taahhüt eder. Bu, arabuluculuk anlaşmalarının uzun vadeli sürdürülebilirliğine katkıda bulunur ve tarafların kişisel ya da ticari sırlarının korunmasını garanti altına alır.

İhtiyari Arabuluculuk (Voluntary Mediation) Nedir?

İhtiyari Arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle ve dava açmadan önce çatışmalarını çözmek amacıyla bir arabulucuya başvurmaları sürecidir. Bu yöntem, özellikle özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklar için tercih edilir ve tarafların mahkeme süreçlerinin yaratabileceği maliyet ve zaman kaybından kaçınmalarını sağlar. Arabuluculuk, çözüm odaklı bir yaklaşım sunarak tarafların karşılıklı tatmin edici sonuçlara ulaşmalarına yardımcı olur.

Sürecin Başlaması ve İşleyişi:

İhtiyari arabuluculuk süreci genellikle, tarafların ortaklaşa bir arabulucu seçmeleriyle ya da taraflardan birinin arabulucular listesinden bir arabulucu seçip diğer tarafı sürece katılmaya davet etmesiyle başlar. Türkiye’de arabulucular, Adalet Bakanlığı tarafından onaylanmış ve resmi bir liste ile kaydedilmiş kişilerdir.

Seçilen arabulucu, tarafları mümkün olan en kısa sürede bir araya getirerek ilk toplantıyı düzenler. Bu toplantıda, arabulucu uyuşmazlığın niteliğini, tarafların beklentilerini ve isteklerini değerlendirir. Arabulucu, süreci tarafların ihtiyaçlarına ve uyuşmazlığın özelliklerine göre şekillendirir, bu sırada tarafların tamamıyla gönüllü katılımı ve açık iletişimini teşvik eder.

Arabuluculuk Faaliyetinin Yürütülmesi:

Arabuluculuk süreci boyunca, arabulucu taraflar arasında bir köprü görevi görür. Tarafların birbirlerini anlamalarını kolaylaştırır, iletişim engellerini aşmalarına yardımcı olur ve müzakereleri yapıcı bir biçimde yönlendirir. Arabulucu, tarafların çözüm önerilerini geliştirmeleri için gereken atmosferi sağlar ve her iki tarafın da çıkarlarını dengeli bir şekilde gözetir.

Arabuluculuk sürecinde taraflar, arabulucunun sunduğu çözüm önerilerine zorlanmadan, kendi özgür iradeleriyle karar verirler. Anlaşmaya varıldığında, bu anlaşma taraflarca imzalanarak ilam niteliğinde bir belge haline gelebilir, bu da anlaşmanın hukuki bağlayıcılığını ve uygulanabilirliğini artırır.

Gizlilik İlkesi:

Tüm süreç boyunca, arabuluculuk faaliyetleri gizli tutulur. Türkiye’deki mevzuat gereği, taraflar ve arabulucu, sürece ilişkin bilgileri üçüncü şahıslarla paylaşamaz. Bu gizlilik ilkesi, tarafların özgürce ve güven içinde konuşabilmelerini, hassas bilgilerini rahatlıkla paylaşabilmelerini sağlar.

İhtiyari arabuluculuk, tarafların daha az resmi ve daha esnek bir ortamda, kendi çözümlerini oluşturmalarına olanak tanıyan etkili bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu süreç, tarafların uzun vadeli ilişkilerini korumalarına ve birlikte çalışmaya devam etmelerine yardımcı olabilir.

Zorunlu Arabuluculuk (Mandatory Mediation)

Zorunlu Arabuluculuk (Mandatory Mediation) Türkiye’de bazı hukuki uyuşmazlıklar için öncelikli bir çözüm yolu olarak kabul edilir ve belirli durumlarda dava açılabilmesi için bir ön şart olarak yer almaktadır. Bu sistem, tarafları mahkemelerde uzun sürecek dava süreçleri yerine, arabuluculuk yoluyla çözüm bulmaya teşvik eder. Zorunlu arabuluculuk, özellikle iş, ticaret ve tüketici uyuşmazlıklarında uygulanmakta olup, bu süreçlerde arabuluculuk aşamasının atlanması halinde dava şartı yokluğu nedeniyle dava reddedilir.

Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı

İş Uyuşmazlıkları: 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 2018 yılında yürürlüğe girmesiyle, işçi ve işveren arasındaki bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan alacak, tazminat talepleri ve işe iade davaları için arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir. Bu kanun, iş mahkemelerindeki yükü azaltmayı ve iş uyuşmazlıklarını daha hızlı bir şekilde çözmeyi amaçlar.

Ticari Uyuşmazlıklar: 1 Ocak 2019’dan itibaren, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre, ticari davalardan bazıları için arabuluculuk zorunluluğu getirilmiştir. Özellikle para alacakları ve tazminat talepleri kapsayan uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurulmadan dava açılamaz.

Tüketici Uyuşmazlıkları: 28 Temmuz 2020 tarihinden itibaren, 6502 Sayılı Tüketici Koruma Kanunu gereği, belirli parasal sınırların üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında da arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Bu uygulama, tüketici haklarının daha etkin korunması ve tüketici mahkemelerindeki iş yükünün hafifletilmesi amacını taşır.

Zorunlu Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi:

Zorunlu arabuluculuk süreci, tarafların bir arabulucu seçimi ile başlar. Taraflar, Adalet Bakanlığı tarafından onaylanmış arabulucular listesinden uygun bir arabulucu seçebilir. Arabulucu, tarafları ilk toplantıya davet eder ve uyuşmazlığın çözümü için tarafsız ve bağımsız bir şekilde görev yapar. Arabuluculuk süreci genellikle birkaç hafta içinde tamamlanır ve tarafların anlaşmaya varması durumunda, arabuluculuk sonucunda elde edilen anlaşma, yargısal bir karar gibi bağlayıcıdır.

Gizlilik ve Bağlayıcılık:

Zorunlu arabuluculuk sürecinde gizlilik esastır. Taraflar ve arabulucu, süreçle ilgili bilgileri üçüncü taraflarla paylaşamaz. Bu, tarafların daha açık bir şekilde iletişim kurmasını ve çözüm aramasını teşvik eder. Anlaşma sağlanması durumunda, tarafların üzerinde anlaştıkları maddeler hukuki olarak bağlayıcı ve icra edilebilir niteliktedir.

Zorunlu arabuluculuk, Türkiye’de uyuşmazlık çözüm süreçlerini hızlandırmak, mahkeme yükünü azaltmak ve taraflar arasında sürdürülebilir anlaşmalar sağlamak amacıyla önemli bir rol oynamaktadır.