Çatışmalar ve Çözüm Yöntemleri

çatışmalar ve çözüm yöntemleri nelerdir

4 Tem 2021

AdrIstanbul Yönetim Kurulu Üyesi, Arabulucu Kayhan Yıldırım ve AdrIstanbul Kurucu Ortağı Ferda Paksoy Çatışmalar ve Çözüm Yöntemleri konusunu konuşuyorlar.

Kayhan Yıldırım kişinin hayatında çatışma yaşamamış olma ihtimalinin olduğunu düşünmediğini söylüyor. Herkesin farklı olduğunu, farklı değerlere, inançlara, beklentilere, duygulara, paradigmalara ve perspektiflere sahip olduğunu, dünyaya bakış açılarının farklı olduğunu anlatıyor. Çatışma yaşamamanın imkansız olduğunu ama bunun iyi bir şey olduğunu düşündüğünü de ekliyor.

Kayhan Yıldırım yüksek lisansını ‘’Çatışma Analizi ve Çözümü’’ üzerine yapmış. 2004 yılında eğitim alırken dünyanın birçok akademisyen ile tanıştığını ve hepsinin ortak kanısının ‘’Çatışma kaçınılmazdır ama iyi ki de kaçınılmazdır.’’ olduğunu söylüyor. Çünkü hayatta inisiyatif almanın, öğrenmenin, her şeyi daha iyi bir noktaya getirmenin, sinerjiye ulaşmanın, tez-antitez-senteze ulaşmak Hegel’den beri çatışmalarla mümkün olduğunu söylüyor. Çatışma olduğunda, inanılmaz derecede büyük enerjinin açığa çıktığını bu enerjinin iyi veya kötü olmasının bu çatışmayı nasıl idare ettiğimize bağlı olduğunu anlatıyor. Biriyle müzakere etmenin ondan istediğimiz bir şey olduğu anlamına geldiğini söylüyor. Kişi sorununu tek başına çözebiliyor olsa, müzakere yapmayacağını da ekliyor. Eğitim sistemimizde müzakerenin yerinin olmadığını, bu nedenle ilkokullarda, liselerde veya üniversitelerde öğretilmediğini söylüyor. Birleşik Devletler’de ve Birleşik Krallık’ta bir lisansüstü veya lisans programında zorunlu bir ders olarak olmasa da Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü gibi alanlardaki yönlendirilen seçmeli derslerden biri olduğunu ve bu ülkelere çok imrendiğini ekliyor. Müzakerenin hayattan daha fazlasını elde etmemizi sağlayan bir araç olduğunu söylüyor ve müzakereyi o kişiyle mevcut bir sorun hakkında konuşmanın ve iletişim kurmanın en iyi modeli olarak gördüğünü ekliyor. Elimizden geldiğince tüm sorunlarımızı müzakere ederek çözebileceğimizi söylüyor. Müzakerenin belli yöntemleri olduğunu söylüyor.

Ury ve Fisher, 20-30 yıl önce Harvard Üniversitesi’nde Müzakere Programı adlı bir bölüm kurduklarında, birkaç kural koymuşlar. Bu kurallardan en önemlisi insanları konulardan ayırmaktır. Bu yüzden, “Ne yaparsan yap, insanlara karşı nazik ol, ama konuda sert ol veya nesnel ölçütler koy” ve “Müzakerede kendi başınıza çözmeyin, bir kıyaslama yapın, hangisi en iyi modelse onu uygulayın” diyorlar. Ve aynı zamanda, çatışma sürecindeki duruma değil, temeldeki çıkarlara odaklanmak gibi konulardan bahsediyorlar.

Etkili müzakere ile hem satışları artırabilir, anlaşmazlıkları çözebilir hem de uluslararası müzakerelerde Adrİstanbul üzerinden insanlara değerli Müzakere Danışmanlığı ve uluslararası kaliteye eşdeğer eğitimler sunabileceklerini söylüyor.

İngilizce “negotiation” kelimesi Latince’deki “negotiatus” kelimesinden geliyor. İşlerin devam etmesi, sürmesi, akması, akış içinde olması anlamına gelir. Müzakere aslında hayatın akışı devam ederken bir sorunla bir bariyerle karşılaştığımız anda yapılmaya başlanıyor. Hayatımızın normal akışı devam ederken bir problemimiz yok. Üst komşumuz çok gürültü yapmaya başladığında veya ortağımız bir start-up oluşturmamızın üçüncü ayından sonra bize sorun çıkardığında veya çocuğumuz “Anne, 5 dakika daha uyuyabilir miyim?” dediğinde yani bu akış durduğunda müzakereye başlarız ve iyi olan şey bunun bir açma-kapama modu olmamasıdır. Yani müzakereye başladığımız zaman müzakereci modunu açıp ve işimiz bittiğinde kapatamayız. Müzakere hayatımızın bir parçasıdır çünkü sürekli iletişim halindeyiz, müzakere her an, her saniye yaptığımız bir şeydir.

 

Diğer Yazılarımız…