AdrIstanbul Yönetim Kurulu Üyesi, Arabulucu Kayhan Yıldırım ve AdrIstanbul Danışma Kurulu Üyesi, Profesyonel Yönetici ve Sektör Uzmanı Nazım Doğan kurumsal hayatta Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Nasıl Kullanılır konusunu konuşuyorlar.
Nazım Doğan dünyanın her geçen gün küçüldüğünü ve hızlı bir değişim yaşadığını söylüyor. Kişilerin, kurumların, kuruluşların sürdürülebilirliklerini ya da faaliyetlerini devam ettirebilmek için bu değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını da ekliyor. Bu değişim sürecinde gerek iç gerekse dış faktörler etkisiyle çatışmaların ortaya çıkabileceğini, kurumların ve kişilerin önlerine çıkan fırsatları hızlıca değerlendirebilmek için ortaya çıkan bu çatışmaları hızlı ve ekonomik bir şekilde çözmeleri gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin cinsiyet, din, dil, ırk ayrımcılığı veya mobbing gibi konuların çözümünde de etkili olabileceğini belirtiyor. Yaşanan bir uyuşmazlık için mahkemeye gidildiğinde sürecin uzayacağını fakat AUÇ yöntemleri kullanıldığında alınan hızlı sonuçların rekabet avantajını da beraberinde getireceğini düşündüğünü ekliyor. Nazım Doğan Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemlerinin seçilmesinin en büyük avantajlarının hız, gizlilik, sürüdürülebilirliğe katkısı ve itibarı koruması olduğunu düşündüğünü söylüyor.
Nazım Doğan, Ferda Canözer Paksoy’un paylaştığı arabulucuğun stratejik bir eylem olduğu fikrine katıldığını söylüyor ve bundan sonra şirketlerin stratejik planlarında Alternatif çözüm süreçlerinin ön planda yer alacağını düşündüğünü ekliyor. Son olarak bugün öğrendikleri ışığında geçmişe baktığında aklına gelen bir olayı paylaşıyor. Yıllar önce şirketlerine o yılın Avrupa kalite ödülünü kazanan şirketin CEO’sunu davet etmişler. CEO onlara başarıya giden süreci anlatmış ve bu sürecin büyük bir değişim olduğunu ve buna ayak uyduramayanlarla yollarını ayırdıklarını anlatmış. Nazım Doğan CEO’nun bu sözünün aklına takıldığını söylüyor. Bu süreci düşündüğünde kafasında ‘’Niye ayrılmak istediler, neden direndiler, neden değişmediler, acaba onları eğitmek gerekir miydi, onları dinlemek gerekir miydi?’’ sorular oluştuğunu da ekliyor. O süreçleri yaşadık yaşayıp yaşamadıklarını bilmediğini ama bugün çalışanlar bu tür davranışlara maruz kaldığında başvurabilecekleri kurumların olduğunu ve AdrIstanbul’un bunlardan biri olduğunu söylüyor. Bu yolu tercih edeceklerin daha hızlı sonuç alabileceğini ve fazla yara almadan bu sorunlarından kurtulacaklarını düşündüğünün altını çiziyor.