AdrIstanbul Yönetim Kurulu Üyesi, Arabulucu Kayhan Yıldırım ve AdrIstanbul Kurucu Ortağı Ferda Paksoy ile bir araya gelerek nasıl arabulucu olunur, neler yapılması ve hangi eğitimler alınmalı gerektiği konusunu konuşuyorlar.
Arabulucu Olmak İçin Hangi Şartlar Gerekiyor?
Ferda Canözer Paksoy hangi konuda olursa olsun kaliteli bir eğitimin, deneyimlerin ve çalışmaların önemine vurgu yapıyor. Türkiye’deki sisteme bakıldığında arabulucu olabilmek için en az beş yıllık hukukçu olma şartı olduğunu söylüyor. Bunun üzerine seksen dört saatlik bir ‘’Temel Arabuluculuk Eğitimi’’ alındığını ve bir sınava tabi olunduğunu anlatıyor. Ferda Canözer Paksoy bu eğitimi Bilgi Üniversitesi’nde Kayhan Yıldırım ile beraber verdiklerini de ekliyor.
Ferda Canözer Paksoy, Türk sisteminde arabulucu olmak için hukukçu olma zorunluluğu yüzünden bu işi yapacak kişiler hali hazırda avukatlık da yaptıkları için verilen eğitimlerin o düşünce yapısını değiştirmek için yeterli olmadığını söylüyor. Kendisi de yıllarca avukatlık yaptığı için avukatların bir olaya bakarken tarafın haklı mı haksız mı olduğunu düşündüğünü söylüyor. Verilen eğitimin bu düşünce yapısını değiştirebilecek ve kişilere tarafsız kalabilme yetisini kazandıracak bir nitelikte olması ve sindirilerek yapılması gerektiğini savunuyor. Türkiye’de daha önce iki, üç gün süren eğitimlerin verildiğini fakat bunların yetersiz kaldığını ve eğitimi alan kişilerin süreç içinde sıkıntılar yaşadıklarını söylüyor. Bunlara ek olarak uzmanlık eğitiminin gündeme geldiğini söylüyor. Bu eğitimin sadece Türkiye’ye özgü bir şey olduğunu ve altmış veya seksen saatlik eğitimlerle bir kişinin bir konunun uzmanı olamayacağını ve tarafların ihtiyaç halinde sektör uzmanı davet edebileceğini ekliyor.
Ferda Canözer Paksoy, AdrIstanbul olarak daha niş alanlarda eğitimler yapmayı planladıklarını bunların içerisinde etik kodların geliştirilmesi doğru kullanılması ve yaygınlaşması, arabuluculuktaki taraf vekilliği ve Singapur konvansiyonu çerçevesinde arabuluculuk gibi eğitimler olduğunu anlatıyor.
Ferda Canözer Paksoy beş yıl içerisinde Türkiye’de arabuluculuğun geleceği yer ile ilgili düşüncelerini paylaşıyor. Yeni oluşturulan uzmanlık eğitimlerinin uzun vadede çok etkili olacağını düşünmediğini ifade ediyor. Yargıda bir dava şartına bu eklenirse kompleks bir dosya geldiğinde ki bu dosyada için hem bir enerji firmasıyla hem sigorta ile hem işçilerle uyuşmazlık yaşanmış olduğunu düşünürsek burada neye göre uzmanlık seçileceği konusunda problem yaşanacağını söylüyor. Ama Adalet Bakanlığı’nın da Arabuluculuk Dairesi’nin de bu vizyona sahip olduklarını ve bu süreç içine girildiğinde asıl ihtiyaca göre gereken değişiklikleri yapacaklarına inancının tam olduğunu belirtiyor. Beş yıl içinde arabuluculuğun daha etkin olacağını, kullanımının artacağını ama doğru kullanılmazsa ise suistimale yol açabileceğini ve bunun verilen tüm emeklere zarar vereceğini ekliyor.