Gençler Paranın Ötesini Arıyor

Deloitte’un 2025 Küresel Gen Z ve Y Kuşağı Araştırması, genç neslin kariyer tercihlerinde para, anlam ve iyi oluş dengesini ön planda tuttuğunu gösteriyor.

Deloitte Global’in 2025 tarihli Gen Z ve Millennial Araştırması, iş dünyasının en dinamik iki kuşağı olan Z ve Y nesillerinin beklenti ve kaygılarını mercek altına aldı. 44 ülkeden 23 binden fazla katılımcı ile yapılan çalışmaya göre, bu kuşaklar kariyerlerini planlarken yalnızca maddi kazancı değil, aynı zamanda anlam arayışı ve zihinsel iyilik halini de önceliklendiriyor.

GenAI: Değişen İş Dünyasının Belirleyeni

Z kuşağının yüzde 74’ü, Y kuşağının ise yüzde 77’si, önümüzdeki bir yıl içinde yapay zekânın çalışma biçimlerini köklü şekilde etkileyeceğine inanıyor. Hâlihazırda her iki kuşaktan katılımcıların yarısından fazlası, GenAI teknolojisini günlük işlerinde kullanmaya başladığını belirtiyor. Bu yeni teknoloji, bir yandan üretkenliği artırırken diğer yandan iş güvenliğiyle ilgili kaygıları da beraberinde getiriyor. Katılımcıların büyük bölümü, GenAI etkisinden korunacak sektörlere yönelmeyi planlıyor.

Liderlik Yerine Öğrenme Talebi

Araştırma, gençlerin geleneksel kariyer hedeflerini yeniden tanımladığını ortaya koyuyor. Z kuşağının yalnızca yüzde 6’sı üst düzey yönetici pozisyonuna ulaşmayı birincil hedef olarak görüyor. Bunun yerine, çalıştıkları kurumdan mentorluk, kişisel gelişim ve ilham verici liderlik bekliyorlar. Ancak bu beklentilerin büyük kısmı karşılanmıyor. Katılımcıların yarısı yöneticilerinden daha fazla destek, yönlendirme ve iletişim talep ediyor.

Anlam Arayışı ve Ruhsal İyi Oluş

Z ve Y kuşağı çalışanlar, anlamlı bir işte çalışmanın yaşam doyumlarına büyük katkı sunduğunu düşünüyor. Gençlerin yaklaşık yüzde 90’ı, işlerinin bir amacı olmasının onlar için çok önemli olduğunu ifade ediyor. Ancak “anlam” her birey için farklılık gösteriyor. Kimileri için bu, topluma katkı sunmak anlamına gelirken, kimileri için finansal güvence ya da özel yaşamla iş arasında denge kurabilmek anlamına geliyor. Rapor, finansal güvencenin yokluğunda iyi oluş ve anlam duygusunun zayıfladığını da vurguluyor.

Eğitimin Etkisi Sorgulanıyor

Katılımcıların yaklaşık dörtte biri, yükseköğretimin iş dünyasına hazırlamakta yetersiz kaldığını düşünüyor. Gençler, öğrenmeye açık olduklarını ifade etseler de, üniversitelerin sunduğu müfredatın pratik hayattaki karşılığının zayıf kaldığını belirtiyor.

Deloitte’un araştırması, iş dünyasının genç kuşaklarla uyum sağlamakta zorlandığını gösteriyor. Gen Z ve Y kuşağı, sadece çalışmak için değil, öğrenmek, gelişmek, katkı sunmak ve dengeli yaşamak için iş hayatına katılıyor. Kurumların bu dönüşümü doğru okuması, yeni kuşaklarla uzun soluklu ve verimli bir ilişki kurabilmeleri açısından kritik önem taşıyor.

Diğer Yazılarımız