Dünyada uyuşmazlık çözüm yöntemleri giderek daha karmaşık bir hal alırken, taraflar, uyuşmazlıklarını daha hızlı, maliyet etkin ve tarafsız bir şekilde çözmek için alternatif uyuşmazlık çözümü (ADR) yöntemlerine yönelmeye devam ediyor. 2023 yılı verileri, ADR çözümlerine olan talebin hem yerel hem de küresel ölçekte arttığını ve bu alanın büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor. Dünya genelinde ADR hizmet sağlayıcılarının düzenli olarak yayımladığı istatistikler, sektörün gidişatını daha iyi anlamak ve gelecekteki stratejileri belirlemek açısından büyük önem taşıyor.
Bu raporlardan biri de uluslararası alanda faaliyet gösteren önde gelen ADR sağlayıcılarından biri olan JAMS’in 2023 Küresel İstatistik Raporu. Ancak bu rapor, sadece tek bir kuruluşun verilerini değil, aynı zamanda küresel ADR eğilimlerini ve endüstrinin gelecekte nereye doğru gidebileceğini de anlamamıza yardımcı olacak önemli içgörüler sunuyor. Bu veriler, uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasında dijital dönüşüm, hibrit çözümler ve sektörel çeşitlenme gibi yeni eğilimleri gözler önüne seriyor.
ADR Hizmetlerine Olan Talep Neden Artıyor?
2023 verileri, alternatif uyuşmazlık çözümü taleplerinde %7’lik bir artış olduğunu gösteriyor. Küresel ölçekteki bu büyümenin ardında birkaç temel faktör bulunuyor:
- Küresel Ekonomik Belirsizlikler ve Tedarik Zinciri Krizleri: Ticari ve finansal uyuşmazlıklar, tedarik zincirinde yaşanan aksamalar ve jeopolitik riskler ile birlikte daha karmaşık hale geliyor. Sınır ötesi ticaretin artmasıyla birlikte, tarafların anlaşmazlıklarını daha hızlı ve güvenilir bir şekilde çözme ihtiyacı da giderek artıyor.
- Teknolojinin Hızlı Gelişimi: Yapay zekâ (AI) ve akıllı sözleşmeler gibi teknolojilerin hızla gelişmesi, bu yeni teknolojilerle ilgili uyuşmazlıkların çözümünde tarafsız ve alanında uzman ADR hizmet sağlayıcılarına olan talebi artırıyor. Özellikle yapay zekâ uygulamaları ve algoritmik sorumluluk konularındaki belirsizlikler, bu alanlara dair özel çözümler geliştirilmesini zorunlu kılıyor.
- Çoklu Uyuşmazlık Çözüm Modellerine Geçiş: Hibrit ADR modelleri, yüz yüze ve sanal süreçlerin bir arada kullanıldığı çözümler sunarak, küresel uyuşmazlıkların daha esnek ve erişilebilir bir şekilde ele alınmasına olanak sağlıyor. Bu modelin benimsenmesi, taraflar arasında katılımı artırıyor ve zamandan tasarruf sağlıyor.
2023’te Öne Çıkan Global ADR Eğilimleri
- Hibrit ve Sanal ADR Modelleri: 2023 yılı boyunca uluslararası uyuşmazlıkların büyük bir kısmı sanal veya hibrit süreçler ile çözüldü. Hibrit çözümler, tarafların hem yüz yüze görüşmeleri hem de uzaktan katılımı mümkün kılarak, ADR süreçlerinin esnekliğini artırıyor. Bu, pandemi sonrası dönemde bile ADR’de dijitalleşmenin kalıcı bir eğilim haline geldiğini gösteriyor.
- Yapay Zekâ Tabanlı Uyuşmazlık Çözümleri: Yapay zekanın hızla gelişmesi ile birlikte, bu alanda özel kurallar ve çözüm yöntemleri geliştirmek büyük önem kazandı. Bu bağlamda yapay zekaya dair şeffaflık, etik ve sorumluluk konularındaki uyuşmazlıkları ele almak üzere geliştirilen özel kurallar ve yönergeler, yeni bir ihtisas alanı olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye gibi pazarlarda da bu eğilimleri yakından takip etmek ve yerel çözümler geliştirmek önem taşıyor.
Global veriler, ADR hizmetlerinin gelecekte daha fazla dijitalleşeceğini ve hibrit modellerin daha geniş bir kabul göreceğini işaret ediyor. Bulgular, küresel ADR hizmetlerinin genişlemeye devam edeceğini ve daha esnek, teknoloji odaklı çözümlerin öne çıkacağını ortaya koyuyor. Bilgi paylaşımı ve küresel eğilimleri analiz etmek, ADRİstanbul’un sektördeki misyonunun bir parçası olup, bu alandaki gelişmeleri tüm toplulukla paylaşmak kurumsal sorumluluğumuzdur. Bu anlayışla, ADR hizmetlerine olan katkımızı artırmayı ve Türkiye’deki ADR uygulamalarını daha ileriye taşımayı hedefliyoruz.
Raporun ayrıntısına bu linkten ulaşabilirsiniz.